Yaralanmalı Ve Ölümlü Trafik Kazası Tazminatları artması ve bu konuyla ilgili mahkeme kapılarının aşındırılmasıyla birlikte çeşitli sorunlar da beraberinde geldi.
Trafik kazalarında her yıl ortalama olarak 5 bin kişi ölmekte, 150 bine yakın kişi de yaralanmaktadır ve bu ortalamalar korkunç gerçeği gözler önüne sermektedir.
Trafik kazasında hatalı kişiyi tespit etmek ise ayrıntılı inceleme ve araştırma gerektiren bir olgudur ve çok az bir kısmı yolcudan kaynaklanan kazaların büyük bir kısmı şoför kaynaklıdır.
Aşırı hız, yorgun araç kullanma ihmali, hatalı sollama gibi pek çok etmen kazaların meydana gelmesine sebep olabilmektedir ve kaza sırasında kişilerin hayatını kaybetmesi ya da bir ömür boyu çalışamayacak şekilde yaralanması ile sonuçlanan kazalara ölümlü trafik kazası adı verilmektedir.
Bu noktada trafik kazası tazminatı için ayrıntılı inceleme yapılması gerekmektedir ve kaza sonucunda ortaya ölüm çıkarsa öncelikle tutuklama emri çıkmaktadır.
Bu tutuklamanın sebebi ölüme sebebiyet vermektir. Şahıs ölüme sebebiyet vermekten yargılanır ve 7 yıla kadar hapis istemiyle yargılama devam eder.
Eğer herhangi bir koşulda suç bulunamazsa ve hatalı taraf tutuklu kişi değilse durum değişir ve şahısın trafikteki hali ayrıntılı olarak inceleme altına alındıktan sonra karar verilir.
Eğer tutuklu şahıs ölüme sebebiyet verdiyse ölen kişinin yakınları tarafından tazminat hakkı doğmaktadır. Bu tazminat maddi ve manevi tazminat kapsamında değerlendirilmektedir.
Yaralanmalı ve Ölümlü Kazalarda Kimlere Tazminat Davası Açılabilir?
Ölümle ve ciddi yaralanma ile sonuçlanan trafik kazalarında birtakım kişilere tazminat davası açılabilmektedir ve bu davalar ölen ya da ağır şekilde yaralanan kişinin ailesi tarafından açılan davadır.
Öncelikle Yaralanmalı Ve Ölümlü Trafik Kazası Tazminatları araç sürücüsüne açılmaktadır ve ölüme sebebiyet vermekten mahkemece zaten yargılanan şahısa rahatlıkla aile tarafından maddi ve manevi tazminat davası açılabilir.
Eğer araç sahibi belli bir şirketin çalışanı ise o işletmenin sahibine de dava açma hakkı doğmaktadır. Özellikle aracın bakımıyla ilgili ihmaller ortaya çıktığı takdirde bu tazminatta ciddi yükselmeler meydana gelebilmektedir.
Tazminat Davası Kimler Tarafından Açılabilir?
Hukuki incelemeler neticesinde bu davaları, karşı taraftan birçok kişi ve kuruma açılabilmektedir.
Öncelikle ağır yaralanmalar ile neticelenen trafik kazalarında mağdur kişi hayatta olduğu için dava açma hakkı mağdura ait olmaktadır, ancak mağdur hayatta değilse dava açma hakkı, davayı açtıktan sonra vefat etti ise davayı devam ettirme hakkı birinci derece yakınlarına doğmaktadır.
Mağdurun eşi, çocukları, annesi, babası, nişanlısı, kardeşleri ve bakımından sorumlu diğer kişiler dava açma hakkına sahiptir.
Yaralanmalı ve Ölümlü Kazalarda Manevi Tazminat
Özellikle ölümlü ve ağır yaralanmalar ile sonuçlanan kazalarda manevi tazminat davası açılabilir ve bu manevi tazminat davası kazanın birinci derece yakınlara vermiş olduğu manevi ağırlıktan kaynaklanmaktadır.
Özellikle mağdurun eşi ve çocuklara ya da bakımından sorumlu olduğu kişiler bir süre sıkıntı yaşamış, acı ve üzüntü ile savaşmış olabilir.
Bu gibi durumları ileri sürüp iyi bir avukattan destek alarak manevi tazminat davası açma hakkı doğmaktadır ve mahkemede kazanın meydana geliş şekli, her iki tarafın ekonomik durumu, hak ve nefaset gibi durumlar göz önünde bulundurularak karara bağlanmaktadır.
Maddi Tazminat Nasıl Alınır?
Yaralanmalı Ve Ölümlü Trafik Kazası Tazminatları ölümle neticelenen kazalarda özellikle kan parası diye de adlandırılmakta olan maddi tazminat davası süreci başlatılmaktadır.
Yaralanma ile neticelenen kazalarda ise yaralanma derecesine göre tazminat bedeli belirlenmektedir.
Örneğin yaralanan kişi artık herhangi bir yerde çalışamayacak ve bakımını üstlendiği kişileri mağdur edecek duruma geldiyse ciddi bir tazminat ile karşılaşılması muhtemeldir.
Ölümlü kazalarda ise yaş faktörü ortaya çıkmaktadır. 30 yaşında ölen kişi ile 65 yaşında ölen kişinin kalan çalışma süreleri eş değer olmadığı için farklı tazminat bedelleri çıkarılmaktadır.
Bu gibi hususların değerlendirilmesi profesyonel bir avukat desteği ile yapılmalıdır ve baronun sitesinden Adana Avukat Telefonları bulabilirsiniz.
Sümer Hukuk Bürosu olarak, Adana merkezi konumunda bulunan ofisimizde müvekkillerimize geniş yelpazede hukuki hizmetler sunmaktan gurur duyuyoruz. Adana avukat kadromuz, her biri kendi alanında uzmanlaşmış deneyimli hukukçulardan oluşmaktadır.