Bir suç hakkında savcılık şikâyete bağlı olarak ya da gerekli görmesi halinde kendiliğinden harekete geçebilir. Savcılık makamı kamu adına hareket eden taraftır. Savcılık makamı aynı zamanda iddia makamı olarak da adlandırılmaktadır. Müşteki kelime anlamı olarak şikayetçi manasına karşılık gelmektedir. Bu sıfatı taşıyan taraf gerçek ya da tüzel bir kişi olabilmektedir. Gerçek kişiler bireysel olarak haklarını arayabilirken tüzel kişilerin yetkili organları onları temsilen bu hakkı kullanabilmektedir. Müşteki olarak adlandırılan şikayetçi taraf, bir suçtan dolayı zarar gördüğünde ve bu durumu adli mercilere intikal ettirdiğinde konuya müdahil olur. Konuya müdahil olan müştekiler bu kez de müdahil sıfatı ile adlandırılacaktır.
Müşteki Ne Demek ?
Savcılık makamı olarak da adlandırılan iddia makamı soruşturma yürüten taraftır. Bu soruşturma aşamasında müşteki olarak adlandırılan kişi suç isnadı altında ise ve bu durumda kendisi de mağdur olduğunu beyan ediyor ise şüpheliye dönüşecektir. Müşteki şikayetçi olan iken kendisine bir suç isnad edildiğinde şüpheliye dönüşmektedir. Kişi hem suçun mağduru hem de şüphelisi olarak bulunabilmektedir. Bu kişi yargılama sürecinde davaya yönelik olarak müdahil olmadığı takdirde ise müştekiler sanık olarak adlandırılacaktır. Müdahil sanık olabilmesi içinse davaya müdahil olmaması gerekecektir.
Müşteki Sanık Ne Demek ?
Müşteki olarak tanımlanan kişi bir suça yönelik olarak zarar gördüğünü ifade eden taraftır. Bu zarar görme neticesinde şikayetçi olmuş ve bu durumda kendisine müşteki sıfatı uygun görülmüştür. Hukuki bir terim olarak müştekiler şikâyet edenlerdir. Mahkeme tarafından yapılacak yargılama süreçlerinde müştekiler davaya müdahil olmadığı takdirde yani davaya katılmadığı takdirde müştekiler sanık olarak tanımlanacaktır.
Müşteki Uzlaşmayı Kabul Etmezse
Müşteki bir suç işlendiğine ve kendisinin de bundan zarar gördüğüne dair bir talep oluşturduğunda uzlaşmayı kabul etmediği takdirde durum mahkemeye intikal edecektir. Uzlaşma kavramı tarafların mahkeme öncesi anlaşmalarını ifade etmek üzere kullanılmaktadır. Uzlaşmanın gerçekleşmemesi halinde bu durum mahkemeye yansıyacaktır. Çekişmeli dava sürecinin de başlangıcı olan bu durumda davaya yönelik olarak yeni bir araştırma dönemi başlar. Bu süreç davanın uzamasına yol açacaktır.
Sadece Müşteki Beyanı ile Ceza
Ceza muhakemesi hukukunda serbest delil adı verilen değerlendirme sistemleri uygulanmaktadır. Ceza muhakemesi kanununda maddi gerçek ispat edilmek zorundadır. Maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasında ise müştekinin beyanı en çok kullanılan yöntemlerden biridir. Mağdur olarak da adlandırılan müştekiler çeşitli nedenlere bağlı olarak doğruyu söylemek istemeyebilir. Bu durum muhakeme açısından şüpheden sanık yararlanır ilkesi ile uyuşmamaktadır. Bu sebeple müştekinin ifadesine şüphe ile yaklaşılmakta ve gerçeğin ortaya çıkarılmasında tek başına müştekinin beyanı yeterli olmamaktadır. Ceza muhakemesinin işleyişinde yapılan yargılama faaliyetinin konusu geçmişte yaşanan ve davaya konu olan olayların gerçekten olup olmadığını anlamaktır. Bu konudan hareketle ceza muhakemeleri maddi gerçeği elde etmek üzere kurulurlar.
Ceza muhakemesi uygulamalarında suç işlendiğine dair delillerin varlığına gereksinim duyulur. Bu kanıtların ispat edilmesi ise bir yükümlülüktür. Bu tür durumlarda maddi gerçeği ortaya çıkarmak üzere sunulan delillerin elde edilmesinde hukuka uygunluk söz konusudur. Hukuka uygun elde edilmemiş delillerin mahkeme nezdinde bir geçerliliği olmamaktadır. Delil beyanının ardından hâkimin görevi, delilleri serbestçe değerlendirmek ve vicdani kanaatini de kullanarak karar vermektir.
Müşteki olarak adlandırılan kişinin suçun konusuna yönelik unsurlardan etkilenmiş olması gerekmektedir. Müşteki beyanı ceza muhakemesi hukukunda ispat yükümlülüğü olan delil şeklinde değerlendirilmektedir. Bu sebeplerle müşteki beyanı ile cezalandırma işlemi yapılamamaktadır. Bunda mağdurun tarafsız olması mümkün görülmemesi etkili bir nedendir. Mağdurun tarafsız olamamasına yönelik de birçok neden bulunmaktadır. Mağdura ait beyanın delil niteliğinde değerlendirilmesinde bazı unsurlar dikkate alınmaktadır. Bu unsurlardan bazıları beyanın çelişkili olup olmadığı, mağdurun yaşı, ruh sağlığı ve fail ile arasındaki münasebet olarak ifade edilebilmektedir.
Sümer Hukuk Bürosu olarak, Adana merkezi konumunda bulunan ofisimizde müvekkillerimize geniş yelpazede hukuki hizmetler sunmaktan gurur duyuyoruz. Adana avukat kadromuz, her biri kendi alanında uzmanlaşmış deneyimli hukukçulardan oluşmaktadır.