Hukuk dallarından birisi olan icra ve iflas hukuku hukuk bürolarında ele alınan konulardan birisidir. Özellikle yabancı ve yerli şirketler ile gerçek kişilerin Türkiye’de bulunan alacaklarının tahsili için bu konuda avukatlık hizmetleri almalarını gerektiriyor. Buradaki önemli konu icra ve iflas hukuku avukatının müvekkillerinin alacaklarını hızlı ve en az masraf yaparak almalarıdır.
İcra ve iflas hukukunun sağlıklı bir şekilde ilerlemesi için her türlü iflas ve icra takip işlemlerinin takip edilmesi ile alacaklının tahsil işlemleri, ipotek, rehin, borçlu ile alacaklıların toplantılarına katılma, iflasın ertelenmesi, iflas talebi,ihtiyatlı haciz ve haciz işlemleri gibi konularda tüm takiplerin yapılması önemlidir. Ayrıca bu takip işlemlerinden sonraki süreçte yasal işlemlere başlanmasını ön görüyor.Bu konulardaki danışmanlık işlemleri özellikle mağdur olan taraflarınhaklarının savunulması açısından büyük önem taşıyor.
İcra Müdürlükleri Aracılığı ile Takip Açılması
İcra müdürlükleri aracılığı ile takip açılması işlemi borçlu olan kişilerin borçlarını kendilerine verilen yasal süre içerisinde ödememeleri durumunda alacaklının alacaklarını cebri icra yolu ile alması anlamına gelir.Bu durumda alacaklı borçlu ile hiçbir diyaloğa girmeden alacak hakları icra müdürlükleri tarafından alınarak yerine getirilir. İcra iflas kanunundaki maddelere istinaden alacaklı alacaklarını borçludan haciz yolu ile tahsil edebilme hakkına sahiptir.
Özellikle hukuk danışmanları tarafından alacaklının tüm alacaklarına dair bilgi ve belgelerin icra müdürlüklerine dilekçe ile başvuru yapılmak sureti ile il adım atılmış oluyor. Alacaklının genel haciz işlemlerine başvurması için elinde herhangi bir belge olması gerekmiyor. Alacaklı olanların alacaklarının tarafına ödenmesi işlemi için icra müdürlüklerinden yararlanabilmeleri için adi senet, parasal borcu gösteren noter sureti, yetkili makam ve resmi dairelerce belirtilen para alacağına dair belgeler ile alacaklılar başvuru yapabilirler.
Genel haciz işleminde ödeme işlemleri borçluya ödeme emrinin tebliğinden itibaren 7 günlük süre içerisinde gerçekleşmesi gerekiyor. Borçlu kendisine tebliğ edilen ödeme emrine 3 nedenden dolayı itiraz etme hakkına sahiptir. Bu nedenler kanun çerçevesinde imzaya itiraz, yetkiye itiraz ve borca itiraz olarak sayılabilir. Borçlu bu nedenlerden biri ya da birkaçı için icra müdürlüğüne giderek kendisine tebliğ edilen tarihten 7 gün içerisinde icra müdürlüğüne itiraz edebilme hakkına sahip oluyor. Alacaklılar eğer ki kambiyo senetlerine bağlı olan alacaklarını tahsil etmek istiyorsa kambiyo senetlerini içeren haciz yoluna başvurma hakkına sahiptir.
Kambiyo senetlerine ait ödeme emrinin süresi normal icra başvurusundan farklı olarak 10 gün olarak belirtilmiştir.Bunun yanı sıra mal beyanında bulunma süresi de 10 gün olarak düzenlenmiştir.Yine aynı şekilde haciz işlemlerinden farklı olarak borçlunun borca ve imzaya itirazını icra müdürlüğüne değil icra mahkemelerine yapması gerekiyor.
Sümer Hukuk Bürosu olarak, Adana merkezi konumunda bulunan ofisimizde müvekkillerimize geniş yelpazede hukuki hizmetler sunmaktan gurur duyuyoruz. Adana avukat kadromuz, her biri kendi alanında uzmanlaşmış deneyimli hukukçulardan oluşmaktadır.