Boşanmada Mal Paylaşımı oldukça önemi bir konudur ve mal paylaşımına ilişkin Medeni Kanun 01.01.2002 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Mülkiyetin bölünmesi için bu tarihten önceki ve sonraki kurallar esas alınır.
Bu durum iki gruba ayrılır: birinci ve ikinci (cari) dönem.
Birinci dönem: 01.01.2002 tarihinden önce edinilen mülk, adına kayıtlı olduğu kişiye ait olarak kabul edilir. Bu tarihten önce yürürlükte olan kanuna göre, evli çiftler arasında, evlenmeden önce müştereken sahip oldukları ayrı evleri ve diğer malvarlıkları bakımından mal ayrılığı rejimi kabul edilmişti; bu malvarlıkları, 01.01.2002 tarihinden önce (yürürlüğe girdiği tarih) evlilik sırasında miras veya hediye yoluyla edinilenleri de kapsıyordu.
İkinci dönem: Boşanma Medeni Kanunu 1 Ocak 2003 tarihinde yürürlüğe girmiş olup, bu tarihten önce evli olup, boşanma olmaksızın geçici veya sürekli ayrılık nedeniyle ya da bu tarihten sonra eşler arasında ölüm veya boşanma davası açılması gibi medeni durumla ilgili diğer nedenlerle boşanmış veya ayrı yaşayanlar bakımından; ancak, eşlerden biri 1 Ocak 2003 tarihinden önce verilmiş bir mahkeme kararıyla boşanmışsa, bu karar mevcut durumlarını etkilemeyecektir.
Boşanmada Mal Paylaşımı bu iki durumu bağlıdır ve Medeni Kanun 01.01.2002 tarihinden sonra, yani içinde bulunduğumuz dönemde, evlilik birliği sona erdiğinde, evlilik birliği süresince edinilen mallar eşler arasında eşit olarak paylaştırılır.
Bu durumda, her iki eş de kendi mal ve mülkleri üzerinde eşit haklara sahiptir.
Medeni Kanun’un541. maddesine göre, boşanan eşin çocukları veya geçindirmekle yükümlü olduğu kimseler varsa, bunların evlilik birliği içinde edindikleri mallar eşler arasında eşit olarak paylaştırılır. Ancak, boşanan eşlerin çocukları veya geçindirmekle yükümlü oldukları kimseler yoksa, eşlerden her biri evlilik süresince sahip oldukları mal ve mülklerin yarısını alır.
Boşanmada Mal paylaşımı davasında avukat yüzde kaç alır?
Boşanmada Mal Paylaşımındatoplam ücretin avukata giden yüzdesi davaya bağlı olarak değişecektir. Mal paylaşımı davası boşanma davasından ayrı bir davadır, bu nedenle toplam ücretin yüzdesi farklı olacaktır. Genel kural, mal paylaşımı davalarında genellikle %10-25 arasında bir avukatlık ücretinin değerlendirilmesidir.
Bu konuda daha ayrıntılı bilgi almak için Adana Boşanma Avukatı Ceren Sümer Cilli ile irtibat kurabilirsiniz.
Mal paylaşımı davası ne kadar sürer?
Mal paylaşımı davası, boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren 10 yıllık bir süreye tabidir. Bu sürenin sonunda mal paylaşımı davası zamanaşımı nedeniyle reddedilecektir.
Boşanma davalarında hangi malların paylaşılacağını ve hangilerinin paylaşılmayacağını belirlemek için hangi malların paylaşımdan muaf olduğunu bilmek önemlidir
Aşağıda Boşanmada Mal Paylaşımı için muaf tutulan mülklere bazı örnekler verilmiştir:
Boşanma Mal Paylaşımında Hangi Mallar Paylaşılmaz?
Kişisel mallar boşanma davalarında paylaşılmaz.
Mülkiyet, evliliğin kurulmasından önce edinilmişse, kişiselmülk olarak kabul edilecek ve boşanma davaları ve katkı davaları yoluylapaylaşılmayacaktır.
Yine miras yoluyla intikal eden mallar da kişisel mal olarakkabul edilir ve paylaşıma tabi değildir.
Bağışlar gibi karşılıksız kazanımlar da boşanma davasındapaylaşılmaz.
Manevi tazminattalepleri de bölünmeden muaftır.
Kişisel kullanımatahsis edilen varlıklar da kişisel mülk olarak kabul edilir ve bölünmeye tabii değildir.
Bu varlıkların paylaşılıp paylaşılmayacağına karar verirken satın alma tarihi ve satın alınanmiktar iki önemli faktördür.
Bankadaki para,paranın kaynağı, hangi tarihlerde ve ne şekilde edinildiği de değerlendirilir.Bir kişinin evlenmeden önce banka hesabında çok parası varsa veya evlendiktensonra çok para kazanmışsa ancak bu kişisel mal olarak kabul ediliyorsa,bölünmeye tabi olmayacaktır.
Bir diğer konu daaile konutunun kime ait olacağı ve paylaşılıp paylaşılamayacağıdır. Bu evüzerinde aile konutu şerhi varsa, eşinizin rızası olmadan elden çıkarılamaz.Ancak, boşanma davası sona erdiğinde, bu ev mali durumunuza ve ihtiyaçlarınızagöre üyeler arasında paylaştırılabilir.
Ne Kadar Nafaka Alabilirim? (2023)
Nafaka, bir eşin diğer eşe ayrıldıktan veya boşandıktan sonra mali açıdan yardımcı olmak amacıyla sürekli olarak para ödemesini ifade eden yasal bir terimdir.
Nafaka kararlaştırıldığında, ödenecek nafaka miktarı hesaplanır. Ancak kanun, nafaka miktarının hesaplanması için belirli sayısal yöntemler belirtmemektedir.
Genel bir kriter olarak nafaka ödeyecek eşin mali durumu ve maaşı göz önünde bulundurulur ve nafaka miktarı buna göre belirlenir.
Nafaka ödenmesine karar verildikten sonra nafaka ödeyen taraf işten ayrılsa ya da daha düşük bir maaşla çalışmaya başlasa dahi nafakayı ödemek zorundadır. Nafakayı ödemeyen yada geciktiren eş, nafakayı ileride faiziyle birlikte ödemek zorundadır. Ödememekte ısrar ederse, bu nafaka devlet tarafından icra takibi yoluyla tahsil edilir.
Tedbir Nafakası Nedir?
Nafaka, eşlerin ve çocuklarının ihtiyaçlarını karşılamalarını zorunlu kılan bir yükümlülüktür. Nafaka, boşanma davasından önce veya boşanma davası sırasında verilebilir. Nafaka, ayrılık/kaldırma davaları sırasında da verilebilir.
Tedbir nafakası sadece boşanma davası sırasında değil, ayrılık/kaldırma davası sırasında da talep edilebilir. Boşanma durumunda tedbir nafakası sona erer. Ayrılık davasında verilen tedbir nafakasının süresi de ayrılık sürecinin sona ermesiyle birlikte sona erer.
Çocuklar İçin Talep Edilen Nafaka
Boşanmada Mal Paylaşımı gibiçocuklara verilen nafaka miktarı konusunda oldukça fazla sorular bir konudur.
Çocuklu eşlerin boşanması halinde çocukların bakım ve ihtiyaçları için nafaka ödenmesine karar verilir.
Buna iştirak nafakası denir ve çocuklar lehine alınmış bir karardır ve ebeveynlerinden birini veya her ikisini kaybettiklerinde ya da uzun süredir hasta olduğu için işinden veya ticari faaliyetlerinden ayrı kalan bir ebeveynle yaşadıklarında; maddi zorluklar yaşadıklarında; ebeveynlerden biri hastalık veya aile içi şiddet nedeniyle evi terk ettiğinde; vb. bu zor zamanlarda barınma ve geçim ihtiyaçlarını desteklemeyi amaçlamaktadır.
https://hukuk.deu.edu.tr/wp-content/uploads/2017/11/21-OZGE-ONCU.pdf
Sümer Hukuk Bürosu olarak, Adana merkezi konumunda bulunan ofisimizde müvekkillerimize geniş yelpazede hukuki hizmetler sunmaktan gurur duyuyoruz. Adana avukat kadromuz, her biri kendi alanında uzmanlaşmış deneyimli hukukçulardan oluşmaktadır.